Teknik Direktörümüz Jose Mourinho, 3-2 galibiyetimizle tamamlanan Trabzonspor maçının ardından yayıncı kuruluşa açıklamalar yaptı.
Mourinho şunları söyledi:
“Bugün maçın adamı Atilla Karaoğlan’dı. Bugün kendisini saha içinde görmedik ama maçın hakemi aslında O’ydu. Evet, saha içinde genç bir hakem vardı ama maçın aslında arka taraftaki hakemi Atilla Karaoğlan’dı. Maçın adamı kendisiydi. Görülmeyen bir adam olarak maçın en önemli adamı olmayı başardı kendisi. Ben tüm Fenerbahçe taraftarları adına konuşuyorum. Onu istemiyoruz. Bu hakemi istemiyoruz. Çünkü gerçekten çok kötü. Bize bugüne kadar çok kötü geldi. Onu VAR hakemi olarak da saha hakemi olarak da istemiyoruz. Ama özellikle VAR hakemi olarak hiç istemiyoruz. Evet, ben buraya gelmeden önce bana bir sürü şey söylenmişti, ben bunlara inanmamıştım. Ama bana söylenenden daha da kötüymüş.
Ben şunu söyleyebilirim taraftarlarımız için; evet, zor. Zor çünkü iyi rakiplere karşı da oynuyoruz Trabzonspor gibi, çok iyi oyuncuları, tarihi bir hocaları var ama sisteme karşı da oynuyoruz. Dolayısıyla en zoru da bu. Bugün iyi bir takıma karşı güçlü bir atmosferde oynadık ama aynı zamanda VAR’a karşı ve sisteme karşı da oynadık. Gerçekten çok zor. O yüzden kazandıktan sonra bu şekilde bir kutlama yaptık çünkü çok çok güçlü insanlara karşı da aslında mücadelemizi kazandık. Bizler pes etmeyeceğiz. Ben, beni buraya getiren Fenerbahçe insanlarını da suçluyorum çünkü bana hikâyenin sadece yarısını anlatmışlar. Eğer tamamını anlatsalardı ben gelmezdim. Bana yarısını anlattılar ama biz oyuncularımla birlikte hem rakiplerimize hem de sisteme karşı savaşıyoruz.
Bu olay değişir. Eğer sistem daha da güçlü gelirse sözlerim uçar, kaybolur. Ama belki de Fenerbahçe taraftarları, Fenerbahçe ailesi daha da farkında çünkü bu yapılanlar saklanmıyor. Mesela Bright’a yapılan kırmızı kart, kırmızı kart değil miydi? O sırada Atilla Karaoğlan kahvesini mi içiyordu? Görmedi mi? Veya rakibin iki penaltısını hakem vermemesine rağmen hemen hazırda bekliyordu VAR’a çağırmak için. Bizim lehimize olması gereken net penaltıda çayını mı içiyordu da görmedi ve vermedi? Belirtmiş olduğum gibi iki pozisyon var, o pozisyonlarda uyuyor muhtemelen. İki açıklaması var, ya o sırada çayını içiyordu ya da o pozisyonları görmedi. Ama bizim bunlara artık gülmemiz gerekiyor çünkü ciddiye alırsak bir şey yapamayız. Ben Türkiye’de çalışıyorum, burası benim ülkem değil. Ama tabii ki işimi ve kulübümü umursuyorum. Aslında siz Türkler’in bunu umursaması ve siz Türklerin bunu konuşması gerekiyor çünkü ben konuştuğum zaman bana saldırı olacak, sistem beni eleştirecek, cezalandıracak, benim ağzım kapatılacak. Belirtmiş olduğum gibi siz Türklerin burada neler olduğunu dile getirmeniz gerekiyor. Biz temiziz.”