Ali Koç, Fenerbahçe Beko’nun Final Four mücadelesini değerlendirirken Anadolu Efes Başantrenörü Ergin Ataman’ın yaptığı açıklamara cevaben şunları söyledi:
“Kupayı getiremediğimiz için üzgünüz.” diyen Ali Koç, “Ancak Türk basketbolu için son derece gurur verici. Tarihimizde ilk defa Final Four’a iki Türk takımı olarak katıldık. Ülkemizi temsil ettik. Türk basketbolunu tebrik etmek, kutlamak, geldiği seviyeyi görmek lazım. Fenerbahçe olarak 5 defa üstüste Final Four’a kaldık; ama kupayı getiremedik. O yüzden çok üzgünüz. Basketbolda talihsizlikler son 1.5 -2 aydır bizi buldu. Buraya iki rekorla geldik. İç sahada 15’te 15 ve Euroleague tarihinin en fazla galibiyetiyle buraya geldik. Kupayı getiremedik ama Obradovic’i oyuncularımızı tebrik ediyorum. İnşallah seneye 6. kez mümkünse bir Türk takımıyla Final Four’a katılmak istiyoruz.
Maçtan sonra bazı olaylar yaşandı. Kısa da olsa bu olayların ele alınış şekli maçın önüne geçiyor. Bu açıklamayı yapmaktan dolayı üzüntü duyuyorum. Zira 3. bir ülkede 2 Türk takımı arasında yaşanan olaylar olmasaydı daha iyi olurdu.Olayların gerçek bir şekilde anlatılması gerektiğini önemli bulduğum için bir kaç kelime etmek istiyorum. Fenerbahçe taraftarı maçtan sonra salonu terk etmediler. Çok büyük çoğunluğu Anadolu Efes’i desteklediler. Desteklemeyenler de köstek olmadılar, seslerini çıkarmadılar. Taa ki maçın bitimine 20-25 saniye kala maçın skoru kesinleştikten sonra geçmişte yaşananlardan dolayı Fenerbahçe taraftarı Efes’in Coach’u Ergin Ataman’a ‘mola alsana mola alsana’ diye tezahürat yaptılar. İşin boyutu burada değişti.
Zira bu tezahüratlar üstüne Ergin Ataman bir kez değil 2 kez bilinçli bir şekilde önce bir tribüne sonra diğer tribüne çok ağır küfürler etmiştir. Ekrana yansıdı, net bir şekilde görünüyor. Sadece ağız okumayla değil, parkeye yakın taraftarlar da bunu duydular. Zaten, işin boyutu orada değişti. Parkeye yakın taraftarlar tepki verdiler. Bazı yerlerde fiziki boyuta geldi. Bizler de onları ayırmak için görevlilere yardımcı olmaya çalıştık. Çok şükür büyümedi. Keşke olmasaydı ama öncelikle şunu söylemek istemiyorum. Değil Fenerbahçe taraftarına hiçbir takım taraftarına küfür edilmemelidir. Çok büyük bir saygısızlık. Hele bir spor adamının böyle bir şey yapması kabul edilemez.
Ülkemizde iki tip spor adamı var. Biri camialar arası gerginlikleri geçmişte yaşananları bir yere koyup centilmenlik ve fair play ruhu içinde dış etkenlerden etkilenmeden işini yapmaya çalışan yöneticiler, sporcular, teknik adamlar vardır. Bir de öyle tipler vardır ki; camialar arası gerginlikleri, hassasiyetleri kullanarak maçlarda gerginlik yaratma. Bunu rekabet avantajı olarak görürler. Bunları yaparlar, maçtan sonra da bir mağduriyet yaratmaya çalışırlar. Ne yazik ki bu hoca 2. tarif ettiğim spor adamları tanımına girmektedir. Fenerbahçe Spor Kulübü’yle geçmişte yaşadığımız yaşanan pek çok olay söz konusudur. Bu olaydan dolayı da Fenerbahçelilerin bu kişiye karşı bakış açıları farklıdır.
Maç bittikten sonra açıklamalar yapmış. Kendisine edilen hakaretlerden, küfürlerden bahsetmiş. Özür beklediğini söylemiş. Öncelikle biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak maç boyunca Efes’e verdiğimiz destekten dolayı teşekkür beklerken işin bu boyuta gelmesi üzücü. Kendisine küfür edilmedi. “Mola alsana mola alsana” dendi. Kendisi küfürle karşılık verince sahaya yakın tribünlerde olaylar yaşandı. Sonrasında münferit küfürler edilmişse bilemem. Ama yumurta tavuk meselesi. Kendisi olayların fitilini ateşledi. Kendisinin geçmiş vukuutlarına baktığımızda fair play’den bahsedecek en son kişidir, özür beklemesi de işin arsızlık boyutudur.Geçmişte yaşadığı bu gayri samimi yaklaşımlar, tiyatrovari hareketler, toplum psikolojisiyle oynamalar, gerginlik yaratmalar işi bu noktaya getirmiştir. Bizler spor adamları bu şekilde davranma lüksümüz yoktur. Görüyorum ki çok da fazla iyi niyetli olduğunuzda insanlar üstünüze çıkabiliyor. Önümüzde play-off serisi var. Biz oraya gideceğiz, onlar buraya gelecekler. Bu iki dost kulüp arasında olayları dafa fazla germemek lazım.
Aynaya bakıp kendine çeki düzen versin. Bu şekilde giderse taraftarları ne emniyet güçleri ne bizler yönetemeyiz. İki yanlış da doğru yapmıyor. Taraftarın da yaptığı doğru değil. Kendine baksın. Fair Play ruhunda işini görsün.
Efes’le hiçbir sıkıntımız yoktur. Türk basketboluna yaptığı yatırımlar başarıları ortadadır. Fenerbahçe’nin Efes’e saygı ve sevgiden başka bir duygusu solamaz. Onun için üzülüyorum ki bu hoca yüzünden bu sıkıntılar yaşanmasına. Onların 2.’liğini kutluyorum.”