Ercan Güven’in Milliyet gazetesindeki köşesinde yayınlanan yazısı şöyle:
Korkma Fenerbahçe!
“Kimse telaşlanmasın… Fişek gibi takım bu Fenerbahçe. Hocası da cuk oturmuş… Küme düşerse, o sezon yeniden çıkar Süper Lig’e!..
Evet… Hollandalılar elinde oyuncak olmuş, kerameti kendinden menkul sportif direktörü ve işin acemisi yönetimiyle koskoca Fenerbahçe artık bu durumda.Tüm “negatif” rekorları tek tek kırıyor… Yılların geleneklerini bir bir ters yüz ediyor.
Dün de sekiz sezonluk Trabzon yenilmezliğine son noktayı koydu hayırlısıyla!Fenerbahçe’nin avantajı rakibin atan ve tutan en önemli adamlarından yoksun olması, Milli maç arasına ağır bir yenilgiyle girmesi değildi sadece… Son haftalarda hüzünlü futbolundan biraz olsun uzaklaşmış, ve özgüven kazanmıştı sarı-lacivert takım.
Ama maç başladığında ortaya çıktı ki, Trabzonspor çoktan geride bırakmıştı sorunlarını…
Fenerbahçe’nin sorunları ise başta teknik direktör olmak üzere yeniden hortlamıştı.Maçın ilk yarısı tam anlamıyla teknik direktörlerin başarısıydı!..
Evet “başarı”… Çünkü neye niyetlendilerse sahada o vardı.
Ünal Karaman pas orta sahası kurmuş, önlerine hızlı adamlar koymuş ve aralarında bağlantı ile topa sahip olup hızlı hücum istiyordu… Tempo arıyordu; başardı.
Hızlı, su gibi akan, her bölgede baskı yapan bir Trazonspor karşısında Fenerbahçe soyunma odasına beraberlikle girebildiği için gerçekten şanslı olmalı.Rodellega’nın kaleci Harun’a nişanladığı ve kaçırdığı penaltı bir yana sadece Yusuf’un dört sert şutu var Fenerbahçe kalesine. Pereira’nın bile var.
Koeman ise savunmacı orta sahası ile en azından ilk yarıda oyunu tutmak için çıkmıştı sahaya. Beraberliğe dünden razıydı. Ama rakip baskısıyla orta sahası defansın içine girince, Valbuena bile işe yaramaz hale geldi. Fenerbahçe’nin en büyük ümidi Trabzonspor sağ bekini kovalamaya başladı ve Fenerbahçe kum torbasına döndü.
Her türlü istatistikte Trabzonspor öndeydi. Kararı “jüri” verse, hükmen yenik ilan edilirdi Fenerbahçe!İlk yarı ne bir yer değişimi ne hamle geldi Koeman’dan. Ardından Mehmet Ekici’yi monte etti orta sahaya. Ne için?.. Fenerbahçe önde oynamak istiyordu.
Karaman istedi bir göz, Koeman verdi iki göz…
Beş dakika sonra cezayı kesti Trabzonspor. Hem de sağ bek Pereira ortaladı, sol bek Novak attı golü. Savunma ve forvet olarak ikiye bölünmüş, boyu uzayıp ortadan kırılmış Fenerbahçe’nin kaçınılmaz sonuydu bu.Aynı Novak 59. ve 61. dakikada iki gol daha kaçırdı.
İkinci yarının büyük bölümü Fenerbahçe ceza sahasında 3-4 Trabzonsporlu’nun kaçırdığı pozisyonlarla geçerken önce santraforları teke düşürmek için Barış’ı oyuna sokmak istedi Koeman, sonra vazgeçti ve koşmaktan bitmiş Valbuena’nın yerine aldı Barış’ı… Bu iki tercih arasındaki fark, Koeman’ın akıl karışıklığının ispatıydı.Bu şaşkınlığa Trabzonspor’un yanıtı Sosa ile ikinci gol oldu.
Her zamanki gibi maçın son dakikalarında rakiplerin fizik gücü düşerken parlayıp sönen bir Fenerbahçe Trabzon’da da tekrar etti tabi… Koeman iyi ki Frey’i kenara almamış, Fenerbahçe’nin 82. dakikada şeref golünü Frey attı. İki dakika sonra Frey’in direkten dönen topu beraberlik umutlarını da aldı götürdü Fenerbahçe’nin. Maç Fenerbahçe’nin şuursuz baskısıyla bitti. Geriye kalan düşme hattı etrafında oyalanan Fenerbahçe.”
Son yorumlar